KUZEY HİNDİSTAN KÜLTÜR TURU 24.3-7.4.2026 (15 gün)

Dünyanın en kalabalık bir o kadarda gizemli bir ülkesini ziyaret edeceğiz. Bu 15 GÜNLÜK PROGRAMIMIZDA sadece BİLDİĞİMİZ veya REFERANSLI 10 arkadaşımızı ağırlayabileceğiz. TrekinTurkey’den bir koordinatör ve Hindistan’da bizi gezdirecek Türk rehberimiz ile 12 kişiyi geçmeyeceğiz.  
 
TARİH:24.3-7.4.2026 (15 GÜN) 
İÇERİK : KÜLTÜR GEZİSİ 
KONAKLAMA : OTEL 
FAALİYET KOORDİNATÖRÜ: TREKINTURKEY 
FAALİYET ÜCRETİ: 2300 USD 
SİNGLE KONAKLAMA FARKI TÜM GEZİ İÇİN 350 USD DIR 
ÜCRETE DAHİL HUSUSLAR:  
Hindistan içinde 4 iç hat uçak ulaşımı, 5 tren, 3 taksi ulaşımı, tüm yemekler, müze ve ören yeri girişleri, 3 yıldız otellerde 2 kişilik odalarda konaklamalar ve TÜRKÇE rehberlik hizmeti dahildir. 
ÜCRETE DAHİL OLMAYAN HUSUSLAR: 
Hindistana geliş ve dönüş uçak biletleri (400-500 usd  arası) 
Kişisel harcamalarınız, Seyahat sigortası, yurt dışı çıkış harcı, vize ücreti 
(Hindistan vize ücreti 103 dolardır ve yeşil + bordo tüm pasaportlara vize gerekir. Hindistan vizesini almak için Ankara veya İstanbul’daki temsilciliklere şahsen müracaat edip parmak izi vermek gerekir.) 
 
 
PROGRAM: 
24.3. 2026  Istanbul Havalimanı hareket,   

25.3- Delhi- 1. Gün Delhi varış: 05.35 Yarım gün dinlenme  
Janpath Delhi şehrinin ana alışveriş merkezlerinden birindeki kısa bir gezi ile Hint tekstil ürünleri, geleneksel takıları, ayna işli ev tekstili ürünlerini bir arada görme imkanı bulacağız.  
Agra Sen ki Baoli Özellikle Rajasthan eyaletinde çok görülen bir tür su kuyusudur. Delhi’deki bu “Baoli” olağanüstü işlemeli taş duvarları ve çok fonksiyonel mimari yapısı ile dikkatinizi çekecektir. Akşam yemeği Güney Hindistan restoranında  
Konaklama : Cottage Yes Please oteli 

26.3 • Delhi – 2. gün 
İndia Gate Hindistanın meçhul asker anıtı. Hindistan meclisinin önündeki çok büyük bir bölge hem yeşil alan, hem bir park alanı, hem de resmi törenlerin yapıldığı bir yer olarak düzenlenmiş. Burada bulunan India Gate, Hindistanın çeşitli savaşlarda kaybettiği askerlerinin isimlerini üzerinde taşıyor.  
Hümayun Türbesi Babür sultanı Hümayun’un ölümünden sonra onun ihtişamına yakışır bir türbenin yapılmasını 1562’de eşlerinden en büyük olan İran asıllı Hamide Banu Begüm üstlendi. Hint mimarlık geleneğinde bahçe içinde türbe yapısı ilk kez burada kullanılmıştı. Kırmızı kum taşı, bu boyutlardaki bir binada gene ilk kez kullanıldı. Yapı, mantar şeklindeki kubbeleriyle Tac Mahalin gelişini haber veriyor gibidir. 1 Türbeye ilk girişte göreceğiniz fıskiyelerin suları bahçenin eğimi sayesinde geometrik şekilli dar kanallardan geçerek tüm çevreyi dolaşır, geçtiği yerlerde doğal bir klima etkisi yaratır. Türbenin bu yapısı da bahçe dizaynı konusunda çok ileri olan Babürlülerin hünerlerini gösterdikleri ilginç bir örnektir. Türbenin yüksekliği 47 m. genişliği 91 m, kubbenin yüksekliği 6 metredir. Türbedeki mihrapta Kuran-ı Kerim’den Nur suresi yazılıdır. Bahçeye girmeden sağ tarafta Sur hanedanı kurucusu Sher Şah’ın soylularından İsa Khan’ın türbesi ve küçük bir mescidin bulunduğu başka bir bahçe göreceksiniz. Bu türbe ve mescid, harika taş işçiliği ve orijinalliğini koruyan turkuaz işlemeleriyle mükemmel durumdadır. Hümayun türbesi ve çevresindeki bahçe, İsmailiye inancının dünya mimari eserlerini destekleme amaçlı Ağa Han Vakfı tarafından 2003 tarihinde restore ettirilmiştir.  
Lotus Tapınağı Bahai dini inancının bütün dünyada bulunan tapınaklarında bulunduğu yerin kültürel yapısına uygun bir yapı kurma geleneği var. Delhi’deki Bahai tapınağı da Hint kültürüne bir saygı olarak dev bir Lotus çiçeği şeklinde yapılmış.  
Hare Krishna Tapınağı Dünyanın her yerinde faaliyet gösteren Hare Krishna misyonunun Delhideki merkezi size Hindu kültürünün kapılarını açacak. Buradaki toplu meditasyonlara ve akşamüstü yapılan Aarti törenlerine katılmak serbest. Spiritüel olayları anlatan yüksek teknoloji ürünü bir müze gezisi bu programın sürprizleri arasında.  
Akşam yemeği: Tapınakta Konaklama: Cottage Yes Please oteli 

27.3 • Jaipur - 3. Gün   
Tren ile Jaipur Hareket 06.00-Varış: 12.00  
Maymun tapınağı  
Buradaki maymunların tamamı kutsaldır; dokunmayın, ancak; yanınızda yiyecek bir şeyler varsa maymunlara verebilirsiniz. Ana tapınağa yaklaşırken maymunların yüzerek serinlediği havuzun başına gelirsiniz. Merdivenlerden aşağıya inerken ana tapınak görünür. Burası dağın içinden gelen bir su kaynağının oluşturduğu büyük havuzu ve havuzda kutsal banyo alan Hindularıyla çok ilginç bir yerdir. Sağınızda yer alan küçük binada kayaların dibinde bir de Shiva Lingam var. Üst tarafta suyun daha temiz olduğu yerde erkeklerin banyo aldığını, kullanılan suyun artığı ile kadınların yıkandığını gördüğünüzde fazla şaşırmayın. Ana tapınak, maymun tanrı Hanuman’a adanmıştır. Yılın belirli günlerinde burada yapılan festivaller tapınakta sevinçle kutlanıyor. Festivaller dışında bölge sakin. Bu tapınakta yaşayan rahiplerle dinî ve felsefî konularda sohbet edebilirsiniz.  
Jantar Mantar  
Jaipur Maharajası Jai Singh’in 1728’de yapımına başladığı gözlemevi burasıdır. Mihracenin Astronom kişiliği belki de savaşçı kişiliğinden daha önde gelmekteydi. Jai Singh’in yaptırdığı beş gözlem evinden en büyüğü ve en iyi korunmuş olanı Jaipur’dakidir. Jai Singh, bu gözlem evini yaptırmadan önce çeşitli uzmanları yabancı ülkelere göndererek oralardaki çalışmaları öğrenmelerini istemiştir. ilk bakışta ilginç biçimleriyle bir modern sanat akımı heykel sergisine benzer, ama buradaki her yapının özel bir amacı vardır. Bu yapılarda usulüne uygun yöntemler kullanılarak yıldızların konumları, yükseklikleri ve eğimleri ile güneş tutulmalarının tarihi hesaplanabilir. Buradaki en çok dikkati çeken alet ise 30 metre yüksekliğindeki güneş saatidir. Bu saatin gölgesi saatte 4 metre kadar yol alarak Jaipur’un yerel saatini yarım dakikaya kadar varan hassasiyetle verebilmektedir! Tabii ki yalnız güneşli havalarda! ! !  
Hava Mahal 
 İsmi "rüzgarlar sarayı" anlamına gelen bu yapı Jaipur’un en belirgin turistik yapısıdır. Görkemli ön yüzünün arkasında pek fazla bir şey yoktur. Maharaja ailesindeki kadınların ve haremdekilerin şehrin ana caddesini gözleyebilmeleri için yapılmış olan bu saray da tabii ki pembe renklidir. Ön yüzünde beş katlı gözükmekle birlikte arkada sadece iki kat vardır. Beşinci kata kadar çıkarsanız bütün Jaipur’u görebilirsiniz. Konaklama : Arya Niwas 

28.3• Jaipur - 4. Gün 

Amber Kalesi 
 Jaipur’un 11 km. dışındaki bu saray, Jaipur inşa edilmeden önce Mihrace’nin yerleşim yeriydi. Bu kale - saray 1592 yılında Ekber’in ordusundaki bir komutan tarafından yapılmıştı. Daha sonra Jai Singh tarafından genişletildi ve tamamlandı. Kale oldukça yüksek kayaların üzerine adeta kondurulmuş gibidir. Saraydaki sayısız teraslardan bakıldığında aşağıda küçük bir göl ve uzakta da Jaipur şehri gözükmektedir. Kale, Rajput dönemi sanatının en ilginç örneklerini içermektedir. Amber Kalesine gelince karşınıza dik bir yol çıkacaktır. Bu dik yolda ulaşım fillerle sağlanmaktadır. Hindistana gelen hemen bütün turistlerin mutlaka yapmak istedikleri fil gezisi istekleri burada böylece karşılanmış olur. File binmek istemeyenler oldukça dik bir yolu ağır ağır tırmanacaklar ve bu sırada sayısız satıcı, yılan oynatıcı ve dilenciyle uğraşmak zorunda kalacaktır. Amber Kalesinin içindeki sarayının girişinde, öncelikle Divan-ı Aam "Halk salonu" bulunur. Burası, sütunlarla dekore edilmiş ve duvarlarında çeşitli mozaikler bulunan bir yerdir. Mihracenin oturduğu bölüme gitmek için, mozaikler ve heykellerle süslü girişten geçmeniz gerekir. Daha sonra Jai Mandir “Zafer Salonu” denilen yere gelirsiniz. Burada tavanın tamamı ve bir duvar boydan boya küçük küçük aynalarla kaplıdır. Arka duvarda ise sarayın yüksek yapısını göstermek için açılmış gibi duran bir pencere bulunur. Pencere deyip geçmeyin, bu bile yekpare mermerden oyularak işlenmiştir ve aşağıdaki göle bakar. Bu salonun tam karşısında Sukh Nivas “Zevk Köşesi” denilen yerdeki fildişi ve sandal ağacı oyma işleri mükemmel durumdadır. Duvardan akarak gelen ve bahçeye ulaşan su yolu Mihracenin sıcak yaz günlerinde serinlemesini sağlayan bir tür klima görevini yapmaktadır.  
Tiger Fort  
Amber Kalesi’nden Jaipur’a dönerken geçeceğiniz karayolundan ayrılan bir yan yol sizi Tiger Fort kalesine götürür. Burası, aslında Maharaja’nın yazlık saraylarından birisidir. Jaipur şehrine tamamen hakim bir tepede yapılmış olan bu sarayın bahçesinde kaplan beslendiği için bu isim verilmiş. Sarayın bölümleri iyi korunmuş durumda. Duvarlardaki desenler ve süsler eski güzelliğini yitirmemiş. Pencerelerin ahşap yapıları ilginç. Sıcaktan yalıtmak 4 için olsa gerek, pencereler küçük tutulmuş. Aslında tüm odalar sarayın ortasındaki avluya bakacak şekilde düzenlenmiş. Sarayın pencerelerinden görülen Jaipur’un kuşbakışı görüntüsü muhteşem.  
Jaigarh Fort  
Buradaki kale, Amber Fort’un devamıdır. Jaigarh Fort’un Amber Fort ile yeraltındaki bir tünel ile birbirine bağlı olduğu bulunmuştur. Jaigarh Fort’un en önemli özelliği tarihi bir topu sergilemesidir. “Jaya Vana” isimli bu top, dünyanın en büyük tekerlekli topudur. Kaleden bakarak Amer şehrini ve Amber Fort’u izlemek çok güzel.  
Akşam : Chowki Dani köy eğlenceleri Konaklama : Arya Niwas 

29.3 • Yol- Amritsar - 5. Gün  
Tren ile Delhi hareket : 06.00 Varış : 09.55 Uçak ile Amritsar - Hareket : 14.15 - Varış : 15.30 Altın Tapınak gezisi Konaklama : Hotel Infa 

30.3- Amritsar - 6. gün  
Altın Tapınak  
Dünyanın -belki de- bütün dinlerinde kutsal mekanlar ve ibadet yerleri yüksekte yapılmıştır, buralara “çıkılır”. Altın tapınak ise tam tersine aşağıdadır ve merdivenle inilir. Burada verilmek istenen mesaj, “insan”ın daha yüksek olmasıdır. İbadet yeri ise insandan daha aşağıda olmalıdır. Altın tapınağın dört girişi vardır ve bu “her yönden ve her inançtan gelecek kişilere kapımız açık” anlamına gelir.Tapınak merdivenlerini inmeye başladığınızda, sizi hoparlörlerden yükselen ilahi sesleri ve mistik bir ortam karşılayacak. Burada Sih dininin kutsal kitabı olan Baba Granth Sahib, 24 saat süreyle kesintisiz olarak okunmaktadır. Havuzun ortasındaki ana yapının içine girdiğinizde ilahileri okuyan rahipleri görebilirsiniz. Kocaman sayfalardan oluşan ve altın iplikten yapılma harflerle yazılmış olan bu kitaba paha biçilmez. Altın Tapınak içinde gezerken bazı Sihler sizinle ilgilenebilir, konukseverlik gösterir ve size gönüllü olarak rehberlik yapmak isteyebilirler. Bu durum sizi şaşırtmasın; çünkü Sihlerin karakterinde konukseverlik ve başkalarına yardım etme duyguları ön plandadır. 5 Özellikle tapınak içindeyken size gösterilen bu ilgiden kuşku duymayın. Bu konuksever insanlar, sizi kendi dinlerine çekmek için ikna edici konuşmalar yapacak ve gönlünüzü almaya çalışacaklardır. Bu konuşmalarda herhangi bir baskı veya zorla kabul ettirme çabasının olmadığını hissedeceksiniz. 
Jalianwala Bağı  
1919 yılında, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesi sırasında Amritsar’da çok önemli bir kitle katliamı meydana gelmişti. Jallianwala Bagh (Bahçesi) isimli bu yerde Pencablılar, barışçı bir protesto gösterisi için toplanmıştı. Bu dönemde bütün toplantılar yasaktı. Bu toplantı da İngiliz askerleri tarafından dağıtılmaya çalışıldı. Ancak toplanılan bu yerin üç tarafı da yüksek duvarlarla çevriliydi ve İngiliz askerleri dağılınacak tek girişi de kapatmıştı. Oysa işgalci İngiliz güçleri protesto olayları yaşanmaması için her türlü toplanmayı yasaklamıştı. Buradaki toplantıyı haber alan İngiliz askerleri bu yere geldi. Komutan Michel O’Dwyer isminde bir kişiydi. Komutanı fazla vakit geçirmeden halkın üzerine ateş açma emrini verdi. Halkın doğrudan üzerine açılan ateş burada birçok kişiyi öldürdü. Katliamdan kurtulmak için birçok kişi kendisini oradaki bir kuyuya attı. Sonuçta İngilizler, 700 kadar mermi kullanarak 1200 kişiyi öldürmüş oldu. Bu katliam, büyük bir tepki yarattı. Katliam İngiliz işgaline karşı mücadele eden Gandi’nin elini güçlendirdi. Ünlü şair Tagore bile İngiliz kralına bir mektup göndererek bu katliamı protesto etti. Kendisine verilmiş olan “sir” ünvanını ve çeşitli ödülleri iade etti. Ölü yakılan yer gezisi  
Akşam : Sınır Kapatma törenleri  
Hindistan ile Pakistan’ın aralarında sürekli yarışan düşman kardeşlere benzediklerini bilirsiniz. Bu iki ülkenin arasındaki karayolu sınır kapılarından birisi Amritsar ile Lahore arasındaki (Attari – Wagah) kapısıdır. Bu sınırda her akşam üzeri Hindistan ve Pakistan askerleri Sınır Kapatma Töreni ile karşılıklı gelirler. Sınırın sıfır noktasında sınırın Hindistan ve Pakistan tarafında izleyiciler için ayrı ayrı tribünler kurulmuştur. Bu tribünler her gün ağzına kadar dolar. Törenler başlamadan önce her iki taraftaki insanlar, tıpkı futbol 6 maçlarında olduğu gibi kendi devletlerini tezahüratlarıyla desteklemeye başlar. Törenden 1 saat kadar önce izleyicilerden sadece kadınlar sahneye davet edilir. Geçit töreninin yapılacağı asfalt yol kadınlarla dolar. Bu kutlamaya Hintli veya yabancı her kadın katılabilir. Bu danslar 20 dakika kadar devam eder. Daha sonra gene kadınlardan, genellikle genç kızlardan ve hatta lise çağındaki kız çocuklarından iki sıra oluşturulur. Bu sıranın en önündeki hanıma Hindistan bayrağı verilir ve sınırı ayıran kapının yakınına kadar bayrakla birlikte koşarak gider ve gelir. Böylece bayrak sanki Pakistan’a götürülecekmiş gibi bir atmosfer oluşur. İzleyiciler bu gösteriyi çılgınca alkışlar. Törenin başlayacağı saatte Pakistan’a karşı yapılmış olan yüksek tribünün üzerindeki balkında 1 mango tören askeri hazırlanır. Sert komutlarla ve düzgün iki sıra halinde balkondan inerek tören alanına gelirler. Burada tüfek as, tüfek çıkart gibi askeri eğitim hareketleri yaparlar. Tören birliği en uzun boylu ve en gösterişli askerlerden oluşur. Giysileri son derece temiz, düzgün, ütülü ve süslüdür. Yaptıkları hareketler çılgınca alkışlanırken, her iki tarafın insanları kendi askerleriyle gurur duyar. Milli sloganların atılması sırasında duygulanarak ağlayanlar da görülür. Törenin bir aşamasında sınır kapıları açılır. Her iki taraftan birer asker el sıkışarak dostluk bildirimi yapar. Ancak bu el sıkışma bile karşısındakine tepeden bakma ve horozlanma davranışlarıyla doludur. Bayrak töreni ile iki tarafın bayrakları gönderden indirilir. Bayrak töreninde milli marşlar çalınmaz, sadece boru çalınarak duyuru yapılır. Daha sonra, sınırın demir kapıları karşılıklı olarak sert şekilde kapatılır. Bu törenler her iki tarafın askerleri tarafından inanılmaz bir ciddiyetle yapılır.  
Konaklama : Hotel Infa 

31.3 Haridwar - 7. gün  
Tren ile Haridvar Hareket 06.50 Varış : 13.50  
Rishikesh’e transfer : 1 saat  
1960’larda Beatles grubunun, guruları Maharishi Mahesh Yogi ile buluştukları yer olan Rishikesh, bu tarihten sonra batıda çok tanındı. Rishikesh, eskiden beri Rishii’lerin (ermişlerin) yeri olarak bilinirdi. Beatles ile birlikte 7 68 kuşağı Hippiler de buraya akın etmiştir. Ünlü Beatles Ashram da buradadır. Rishikesh’teki ormanlarda tanrı Shivanın dolaştığı ve bir ayağı Ganj’ın bir kıyısındayken diğer ayağının karşı kıyısında olduğu Hindu mito lojisinde yazılıdır.  
Akşam Aarti - Ganj nehrini kutsama seremonisi 
Konaklama - Greenview Hotel  

1.4- Rishikesh - 8. gün 
Laxman Jhoola köprüsü 
 Köprünün bulunduğu yere doğru inerken sağınızda büyük bir tapınak göreceksiniz. Burası Ganga (Ganj) Tapınağıdır. Tapınak, 16 katlıdır. Giriş katı en üsttedir. Öteki katlar, kod farkından faydalanarak Ganj kıyısına inecek şekilde yapılmıştır. Tapınağın tamamını görmenize gerek yok; ama, giriş katındaki büyük çanları çalarak geldiğinizi Tanrılara haber vermeyi unutmayın (!). Bu tapınağın her katında değişik tanrı figürleri var; ama bunlar arasında bizce en ilginç olanı gene giriş katındakidir. Girişin sol tarafına ilerlerseniz beyaz mermerden yapılmış bir Shiva Lingam heykeli göreceksiniz. Köprünün ayağına geldiğinizde biraz yorulmuş olabilirsiniz. Geniş bir açıyla Ganj Nehri’ni, karşı kıyıdaki tapınakları ve ormanı bütünüyle gö ren Devraj Coffee Corner’da biraz dinlenelim. Burası turistlerin mutlaka uğradıkları bir buluşma ve sohbet noktasıdır. Rafting turları, Yoga kursları, müzik konserleri ve birçok başka faaliyet hakkında buradan bilgi alabilirsiniz. Cafenin hemen yanında bir de kitabevi bulunuyor. Bu cafede uzun süre de otursanız hiç sıkılmazsınız. Köprünün muhteşem görüntüsü ayağınızın altında, rengarenk giysileriyle Hindu hacılar gidip geliyor, köprünün demirlerinde maymunlar cambazlık yapıyor, gelen geçenin elinden yiyecek kapmaya çalışıyorlar. Nehirden ara sıra geçen Rafting botları da ayrıca heyecan veriyor. Köprüyü geçerken karşınızda ki 13 katlı bir bina şeklinde inşa edilmiş Swarga Niwas’ı görmemeniz im kansız. Her katında bulunan birçok tanrı ve tanrıçanın heykellerini ziya ret ederek binanın çevresinde döne döne en yukarıya kadar çıkılır. En üst kattan görünen manzara, harika!  
Himalayalarda kısa bir yürüyüş 
Akşam : Ganj nehrini kutsama töreni  
Konaklama - Greenview Hotel 

2.4• Rishikesh – 9. gün  
Beatles Ashram gezisi  
Ünlü Beatles Topluluğunun 1970 yılında Rishikesh’e gelmiş olduğunu daha önce söylemiştik. Maharishi Mahesh Yogi’nin kurduğu Transandantal Meditasyon yönteminin o yıllardaki merkezi Rishikesh’teydi. Batı dünyasında meditasyon uygulamaları ve hippilik felsefesi yaygınlaşınca Beatles ve Maharishi isimleri birlikte anılmaya başlandı. Beatles, o yıllarda Hindistan’ı ve Rishikesh’i ziyaret ettikten sonra “Happy Rishikesh Song” isimli bir de şarkı besteledi. Ayrıca Maharishi’nin felsefesini anlatan “The Inner Light“ şarkısı da albümlere girdi. 
Uçak ile Delhi - Hareket : 15.50 - Varış : 16.35 
İndigo Uçak ile Varanasi - Hareket : 20.00 - Varış : 21.15  
Konaklama : Alka Otel  

3.4   • Varanasi - 10. Gün  
Ölü yakma törenleri - Ganj nehri kıyısında yürüyüş  
Akşam : Ganj nehrini kutsama töreni  
Ganj nehri kıyısında her akşam güneş batarken Tanrı Ganga’ya saygı içeren ve ona ibadet edilen Aarti veya tam adıyla Ganga – Aarti törenleri yapılır. Bu törenler, Ganga tapınağında çalınmaya başlanan çanlar ve zillerle başlar, Sonra tapınaktaki Ganga heykelinin önünde kısa bir Puja yapılır. Ganj kenarında kurulmuş olan 7 platformda bir Hindu ashramında eğitim görmekte olan genç rahipler, özel giysiler içinde törene hazır durumdadır. Ganj tapınağındaki Puja bittikten sonra küçük bir Hint müziği grubu ilahiler çalmaya başlar. Toplanmış olan halk da ilahilere eşlik eder. Bu sırada platformlardaki rahipler belirli sembollerle, birbirine uyumlu şekilde Puja uygulamakta ve Mudra denilen el hareketlerini yapmaktadır. Kullandıkları objeler bir çan, bir tutam tütsü, bir miktar taze çiçek, buhurdanlık, mumlardan yapılmış meşale, küçük bir kap süt gibi şeylerdir. Bunların hepsinin sembolik anlamları vardır. Her bir obje, Mudra hareketleriyle birlikte sırayla kullanılır ve bu hareketler dört ayrı yönde tekrarlanır. Konaklama : Alka Otel 

4.4  • Varanasi - 11. Gün  
Ganj nehrinde tekne gezisi  
Varanasi şehri, Ganj nehri kıyısına yerleşmiş, Hindistan’ın en kutsal yerlerinden biridir ve “Şiva’nın şehri” olarak bilinir. Hindu hacılar buraya günahlarından arınmak için gelir. Ayrıca Hindistan’ın başka yerlerinde ölmüş olan kişiler -eğer imkanları varsa- buraya getirilir, burada törenle yakılır ve külleri Ganj nehrine serpilir. Böylece ölen kişinin ruhunun kurtuluşa ereceğine inanılır. Ayrıca bir Hindu, Varanasi’de ölürse, ruhu tekrar tekrar dünyaya gelmekten kurtulur ve “moksha’ya” ulaşır. 2 bin yıllık geçmişi, Varanasi’yi, içinde halen yaşanıyor olan dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri sınıfına sokmuştur. Bilinen tarihe göre şehrin kuruluşu MÖ. 1400 – 1000 yıllarına kadar gider. Tarihsel kaynaklarda bir Aryan kabilesi olan Kashilerin buraya ilk kez yerleştiği ve daha sonra Hindu inançlı Koshala krallığı tarafından ele geçirildiği yazılıdır.Büyük filozof Şankaraçarya’nın 8. yüzyılda burada ortaya çıkmasıyla Hinduizm, bir reform dönemine girmiş ve öğretide Şiva’ya ibadetin esasları oluşmuştur. Böylece Varanasi önem kazanmaya başlamıştır. I. yüzyılda Varanasi, Afganistan’dan gelen Müslüman güçlerin saldırılarıyla yıkılıp talan edilmiştir. Daha sonra 16. yüzyılda Mughal imparatoru Âlemgir, bu şehre en büyük zararı veren kişi olmuş ve kenti tamamen tahrip etmiştir.  
Uçak ile Delhi hareket : 15.20 - Varış : 16.45  
Konaklama : Cottage Yes Please oteli 

5.4 • Delhi- 12. gün  
06.00 treniyle Agra’ya gidiş. Varış : 08.15  
Tac Mahal  
Bir tek yapının bütün bir ülkenin sembolü olmasına Eyfel Kulesi, Özgürlük Anıtı veya Piramitler örnek olarak gösterilirse, Tac Mahal’in de Hindistan’ı temsil ettiğine hiç kuşku yoktur. Bu ünlü Babürlü anıtı, İmparator Şah Cihan, karısı Mümtaz Mahal’in anısına yaptırmıştır. Mümtaz Mahal, 17 yıl evli kaldığı imparatora 14. çocuğunu doğururken 1629 yılında ölmüş ve Şah Cihan’ı dayanılmaz acılar içine sürüklemiştir. İmparator, bu acı kayıptan sonra 2 yıl süreyle yas tutmuş ve çok sade bir hayat sürmeye başlamıştı. İmparatorluğunu genişletmek ve yeni ülkeler 10 fethetmekten çok mimari alanında sanat eserleri meydana getirmeye yönelmişti. Şah Cihan, eşine olan sevgisinin büyüklüğünü bütün dünyaya kanıtlamak için bu anıt - mezarı yaptırmaya karar verdi. Agra Kalesi  
Mughal hükümdarı Ekber tarafından 1565 yılında yapılmaya başlanmış ve çeşitli eklerin inşasıyla Şah Cihan tarafından bitirilmiştir. Kale, önceleri askeri amaçlı olarak yapılmışsa da Şah Cihan burayı bir saray olarak kullanmıştır. Yukarıda belirttiğimiz gibi Şah Cihan, yaşamının son günlerinde büyük oğlu Âlemgir tarafından burada tutulmuş ve penceresi Tac Mahal’e bakan bir odada ölmüştür. Kalenin çevresi 2.5 km. uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğindeki duvarlarla koruma altına alınmıştır. Kaleye, bir duvarı Yamuna nehrinin kıyısında bulunduğu için sadece güneyindeki Amar Singh Kapısından girilebilir. Kalede, geceleri ses ve ışık gösterileri yapılmaktadır.  
Ekberin Türbesi  
Bu türbe öteki Moğol hükümdarlarının türbeleri gibi bir sanat şaheseridir. Çok büyük bir bahçenin tam ortasında yer alır. Ana binaya kare biçimindeki büyük bahçeden gidilen dört büyük giriş kapısından gidilerek ulaşılabilir. Biz ana girişten giriyoruz. Bahçeye giden yolun iki yanında geyiklerin varlığını görüyoruz. Buradaki geyikler Mughaller döneminden beri burada yer almış ve şimdi Hindistan hükümeti tarafından beslenmektedir. Türbenin muhteşem işlemeli girişinden geçtikten sonra dar ve karanlık bir dehlizden geçiyor ve mozolenin bulunduğu yere geliyoruz. Burada karşılaşacağımız görüntü hakkında daha fazla bilgi vermemeyi ve işin bu kısmını sürpriz olarak bırakmayı tercih ediyoruz.  
Delhiye tren ile hareket: 21.00 - Varış : 23.00 

6.4  • Delhi- 13. Gün 
Son alışverişler  
Qutub Minar  
Yeni Delhi’nin 15 km. kadar güneyinde olan bu kompleks yapının mimari özellikleri Hindistan’ın İslam egemenliğinde bulunduğu dönemlere kadar gider. Mimari yapısı ilk Afgan dönemi örneklerindendir. Kutub Minaresi (Qutab Minar) müslümanların Delhi’deki son Hindu Kralını yenmesi şerefine 1193 yılında yapılmıştır. Yüksekliği 73 metre, taban çapı 15, tepe çapı 2.5 metredir. Minare aslında beş katlıdır. Her 11 katı belirlemek için balkonlar yapılmıştır. Birinci kat kırmızı taştan, dördüncü ve beşinci kat ise mermerden yapılmıştır. Qutub-id Din, bu minareyi yaptırmaya başladığında sadece birinci katını bitirebilmiş, kendisinden sonra gelenler yapımı sürdürmüş, en son olarak 1368 yılında Firuz Şah Kotla yapıyı restorasyonu ile birlikte tamamlamıştır.  
Akşam yemeği : Özbek Restoranı  
Konaklama : Cottage Yes Please oteli 

7.4.2026 • Delhi’den Hareket   Istanbul Havalimanı  

UÇAK BİLGİLERİ (ONAYSIZ ALINMAMALI) 
GİDİŞ UÇAK BİLGİLERİ: 
Daha sonra bilgi verilecek 
 

DÖNÜŞ UÇAK BİLGİLERİ: 
Daha sonra bilgi verilecek 

ÖDEME: ETKİNLİK KESİNLEŞTİĞİNDE HERKESTEN %20 KAPORA TALEP EDİLECEKTİR. ALINAN KAPORALARIN İADESİ ANCAK YERLERİNE BAŞKA BİRİNİ BULMALARI HALİNDE YA DA KENDİLERİNİN YA DA 1. DERECEDE AKRABALARININ RAPORLU KAZA VEYA ÖLÜM HALLERİNDE YAPILIR 
AYRICA ETKİNLİĞİ BİZİM İPTAL ETMEMİZ HALİNDE DE KAPORA VE ÜCRET İADELERİ -HİNDİSTANDAKİ ACENTE BİZE İADE YAPARSA – YAPILACAKTIR. KALAN BEDEL ETKİNLİK BAŞINDA TALEP EDİLİR.PARKURLARDA VEYA PROGRAMDA DEĞİŞİKLİK YAPMA HAKKIMIZ VE GİDİLECEK ÜLKEDEKİ ACENTEDEN KAYNAKLANACAK FİYAT DEĞİŞİMLERİNİ TALEP ETME HAKKIMIZ SAKLIDIR 
HERKESTEN KAPORA ALINDIKTAN SONRA KATILIMCILARDAN UÇAK BİLETLERİNİ ALMALARI İSTENECEKTİR 

Evet dostlar beğeneceğinizi umduğunuz bir programı değerlendirmenize sunuyoruz. Geriye güzel dostlarımızın aramıza katılması kalıyor . 
Evet dostlar faaliyete KATILMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK  uygulamamızı indirip uygulamaya kaydolmalı, daha sonra da uygulamadaki etkinlikler menüsünden bu etkinliğe katılım başvurusunda bulunmalıdır. 
MİSAFİRLERİMİZ OLASI BAŞLARINA GELECEK KAZA HASTALIK VB DURUMLARDAN ACENTEMİZ SORUMLU TUTAMAZ. SAĞLIK VE KAZA SİGORTASI KATILIMCILARA AİTTİR.
(  Grubumuz ilkelerini öğrenmek için BURAYA TKLAYINIZ )

TREKINTURKEY DOĞA YÜRÜYÜŞ GRUBU OLARAK FELSEFEMİZ 
Bizler doğada yeni yerler keşfetmeyi arzu ediyoruz. Dağ ,ova ,vadi, kanyon demeden neresi olursa olsun yürüyoruz, geziyoruz. Bizler yürüdüğümüz rotaları http://www.wikiloc.com/wikiloc/user.do?name=Argun adresinde paylaşıyoruz. Bizler amatör ruhla doğada gezmeyi, yeni yerleri görmeyi amaçlayan bir doğa yürüyüş grubuyuz . Bizimle yürüyemeyen arkadaşlarımız bu rotaları indirip kendi başlarına yürüyebilirler, isteyen TÜM gruplar alıp kullanabilirler. Bizler her paylaşılan rotanın gezilen bölge halkının kalkınmasına, kültürel iletişime , bölgenin tanıtılmasına, dolayısıyla her türlü tahribattan haberdar olmaya ve bu tahribatlara karşı güç birliği oluşturulmasına imkan sağladığına inanıyoruz.. 
KATILIM VE FAALİYETLERİMİZ HAKKINDA 
Macerayı seven bireyler olmanız konfor beklentinizin olmaması, ekip ruhu , ekip arkadaşlarınıza ve emeğe saygı çok önemlidir. Çünkü Issız bölgelerde yürüyeceğiz uyumsuz formsuz beklentileri yüksek arkadaşlar bizi zorlar. Hem de kendileri zorlanır 
Bizim faaliyetlerimize grup üyesi olsun olmasın sağlıklı olan ve o günkü parkur için performansı yeterli olan herkes katılabilir. Kalp, sara, pıhtılaşma vb özel hastalıkları olanlar mutlaka faaliyet koordinatörüne önceden bilgi vermelidirler. Katılımcılar doğaya çıktıklarında risk altına gireceklerini bilmelidirler ve bunu göze alarak faaliyetlere katılmalıdırlar. Bu riskler; her türlü doğal afetler,( sel , yangın, taş düşmesi, deprem, toprak kayması, yıldırım vb), vahşi hayvan, yolu kaybetme, geceyi arazide geçirmek zorunda kalma gibi durumlar olabilir. Faaliyetimize katılacak kişiler hiç kimseyi bu durumlardan sorumlu tutmadan başına gelebilecek olayları kabullenmiş olarak gelmelidirler 
Faaliyetlerde katılım iptalleri bizi zor duruma sokmaktadır. Yapılacak iptallerde yerinize katılımcı bulunamaz ve araç kritik bir sayıda ise, katılım ücreti gelmeseniz dahi sizden talep edilir. Çünkü biz sizin bir sözünüze güvenerek yerinizi ayırıyoruz . 
Faaliyette tek yetkili, faaliyete gitmek için araca bindiğiniz andan , faaliyet bitimi için aracı terk etmenize kadar faaliyet koordinatörüdür. Araç içi oturma ve yürüyüş düzenine, giysilerinize , yürüyüş sırasındaki davranışlarınıza kadar müdahale edebilir. Sağlık , yanlış giyinme vb sebeplerle gerekirse faaliyete de almayabilir. Faaliyetlerimize katılan herkes yukarıdaki hususları kabullenmiş sayılacaktır. 
Yeni arkadaşlarımız için bazı notlar : 
İnstagram hesabımız : @trekinturkey (etkinliklerimizi görebilirsiniz) 
Sitemizin linki : www.trekinturkey.com (etkinliklerimizi görebilirsiniz) 
Facebook sayfamızın Linki : (beğenirseniz her etkinliğimizin haberi size gelir ) 
https://www.facebook.com/trekinturkey/ 
Mail grubumuza üye olmak isteyen arkadaşlarınız aşağıdaki linki kullanabilirler: (her hafta en fazla 1-2 mailimiz var) 
https://groups.google.com/forum/#!forum/trekinturkey 
Maceralarımız( rotalar ) : 
http://tr.wikiloc.com/wikiloc/user.do?name=Argun&id=307380